Amsterdam, Hollanda

İlk kez gittiğim ve gidince de çok beğendiğim bir yer olan Hollanda'nın başkenti Amsterdam hakkında bilgi vermek istiyorum sizlere. Başkenti dedim fakat Hollanda'nın resmi, idari başkenti Amsterdam değil Den Haag'tır. Amsterdam idari başkent olmasa da Hollanda'nın kültürel, ticari ve finans başkentidir. Daha çok kanalları ve festivalleri ile bildiğimiz bu şehre gelin biraz göz atalım.

Amsterdam Blogumu Hollanda'da Erasmus öğrencisi olmamdan dolayı 7.05.2017 tarihinde güncelledim. Amsterdam'ı tam 6 kez her biri de farklı sebeplerden dolayı ziyaret ettim. Her bir ziyaretimden de ayrı bir zevk ve mutluluk duydum. Bu şehri daha da çok ziyaret edeceğim daha 4 ayım var burada ;)

1.Amsterdam Centraal: Amsterdam Merkez Tren İstasyonu şehrin en büyük yapılarından biri ve Avrupa'daki en işlek tren garlarından biri. Ülkenin ve çevre ülkelerin her bir şehrine kolayca tren bulabileceğiniz gibi metro ve tramvay hatları ile de şehrin her bir köşesine ulaşım sağlayabilirsiniz. Her gün düzenli olarak Brüksel'e, Paris'e ve Berlin'e uluslar arası trenler kalmaktadır. Biletlerinizi Uluslar arası Ofisten alabilirsiniz. Tren istasyonun arka tarafına çıkarsanız şehrin otobüs terminaline geçmiş olursunuz. Bu otobüs terminali sadece belediye otobüsleri içindir. Şehirler arası otobüsler için Amsterdam Sloterdijk İstasyonuna gitmelisiniz.



2.Dam Meydanı: Hollanda Kraliyet Ailesinin sarayının ve Kraliyet Anıtının(Monument op de Dam) bulunduğu şehrin merkezi  meydanıdır. Yılın her zamanı kalabalık olan bu meydan bayramların ve festivallerin de kutlandığı yerdir. Kraliyet sarayı burada temsili bulunmakla ziyarete açıktır, sadece özel günlerde kraliyet ailesi burada kalır. Normalde kraliyet ailesi Amsterdam'da yaşamamaktadır. Meydana Centraal Stationdan dümdüz yürüyerek ulaşabilirsiniz.(Damrak Straat) Meydandaki en önemli yapılardan birisi de Madame Tussauds Müzesidir. Yaz dönemlerinde çok kalabalık olan bu Dünyanın en meşhur balmum heykel müzesinde sanatçılardan devlet adamlarına(Atatürk dahil), futbolculardan film karakterlerine kadar herkesin balmum heykelini bulabilirsiniz. Girişi 32 Euro olmakla beraber internetten alınan biletlerle 17 euroya girebilirsiniz. Daha fazla bilgi için linki ziyaret edin: https://www.madametussauds.com/amsterdam/en/tickets/

3.Museumplein: Müzeler Mahallesi. Rijksmuseum(Devlet Müzesi), Diamentmuseum(Mücevher Müzesi), Stedelijkmuseum ve Van Gogh Museum ve meşhur ''Iamsterdam'' yazısının bulunduğu Museumpleina yakınından geçen 3,5,7,10 ve 12 numaralı tramvaylarla ulaşabilirsiniz. Müzelerin her birini gezmek gerçekten çok uzun sürmektedir. Özellikle Rijksmuseum. Biletleri girişinden alabileceğiniz gibi şehrin her bir yanında bulunan tourist informationlardan da alabilirsiniz. Müzelerin bulunduğu alandaki çim alan gerçekten de oldukça temiz ve insanları çeker düzeyde, yaz aylarında giderseniz burada dinlenebilirsiniz. Çim alanın diğer tarafında yer alan Museumplein caddesi üzerinde yan yana ABD ve Türkiye Cumhuriyeti Başkonsoloslukları bulunmaktadır.(Türkiye Büyükelçiliği Den Haag'tadır)



 
             -Amsterdam Türk Konsolosluğu

4.Anne Frank Huis: İkinci Dünya Savaşı yıllarında Amsterdam'da yaşamış Yahudi bir Alman kız çocuğu olan Anne Frank ve ailesinin evidir. Yahudi Soykırımı ve Nazilerden korunmak için 12 yaşındayken 2 yıl boyunca bu evde hapis hayatı yaşayan Anne Frank bu süre içerisinde bir günlük tutmuştur. Tüm gizlenmelerine rağmen kimin yaptığı belli olmayan bir ihbar üzerine evleri basılmış aile üyeleri farklı farklı toplama kamplarına götürülmüşlerdir. Ne yazıkki geri dönen olmamıştır. Anne Frank yaşam mücadelesi verdiği toplama kampında ağır sağlık ve hijyen sıkıntılarından dolayını hayatını kaybetmiştir. Anne Frank'in günlüğü savaş bittikten iki yıl sonra 1947'de toplama kampından sağ olarak kurtulan babası Otto Frank tarafından yayımlanmış ve birçok dile çevrilmiştir. Babası tarafından ev bir anıt haline getirilmiş daha sonra da müze olarak sergiye açılmıştır. Açıkçası Amsterdam gezim içerisinde beni en çok etkileyen yerlerden biriydi Anne Frank Huis. Giden herkesin ziyaret etmesini öneririm.(bileti 9 Euro) Kitapçılarda Anne Frank ile ilgili İngilizce ve Felemenkçe kitaplar bulabilirsiniz. Okumanızı tavsiye ederim.

5.Vondelpark: Amsterdam'ın en büyük parkıdır. İçerisinde birkaç gölet bulunmakta olup yaz aylarında insanların dinlenmek ve piknik yapmak için kullandıkları naçizane bir mekan. Ağaçların gürlüğü göze çarpmaktadır.(2. Dünya Savaşı sırasında Naziler Amsterdam'daki bütün ağaçları kesmişlerdir. Savaş bitiminde hükümet ülkeyi yeşillendirme işine girmiştir.) Vondelpark'a bahar aylarında gittiğinizde Hollanda Lalelerinin neredeyse her tonunu görebilirsiniz.
 

6.Red Light District: Kırmızı Fener Mahallesi Amsterdam'ın hatta Hollanda'nın en meşhur bölgesidir. Centraal Stationun sol tarafında kalan ve 2 paralel kanal boyu uzanan mahalle 7/24 canlılığı, kırmızı ışıklı genelevleri ve mantar, ot tarzı şeyleri yasal olarak satın alıp tüketebileceğiniz Coffee Shopları ile doludur. Hollanda'da üzerinide 5 miligrama kadar hint keneviri taşıyabilirsiniz, bunları bu mahalle ve Amsterdam'ın bir çok yerinde bulunan Coffee Shoplardan temin edebilirsiniz.(18 yaş altına satmıyorlar) Coffee Shoplar dışında sadece Red Light bölgesinde içebilirsiniz.(Gerçi bu kurala uyan kimse yok. Bütün şehir elinde ot içen insanlarla dolu) Genelevler yasal ve polis kontrolünde işletilmektedirler. Vitrinlerde kadınlar şov yapmakta olup kesinlikle fotoğraf çekmeye çalışmayınız. Aksi taktirde fotoğraf makinenizi çıkıp kırabilir ya da üzerinize bir şişeden sıvı atabilirler.(o şişedeki su değil bu arada bilginiz olsun) Turistik bir mekan olmasından kaynaklı oldukça kalabalık ve renkli bir mahalle olan Red Light Districtte bir kaç tane Türk Lokantası ve Kebap Evi bulabilirsiniz. Erotik malzemeler satan dükkanlar ve Porno Theatre gibi yerler de mevcuttur.(ayrıca bir tane de kumarhane var ve buraların hepsi yasal) Dışarıda size ot ve mantar satmaya çalışan insanlara inanmayın. Bunlar yasal değildir ve tehlikelidir. 2 kanal boyu arkasındaki Amsterdam'ın China Townunu  (Çin Mahallesi) ziyaret edebilirsiniz. Avrupa'nın en büyük Çin Mahallelerinden burada Uzak Doğu mutfağından bir çok şey bulabilirsiniz.


 
 

 









7.WaterlooPlein: Amsterdam sadece gece hayatı, mimarisi ve müzeleriyle ünlü değildir. İkinci el pazarları da oldukça rağbet görmektedir. Waterlooplein Amsterdam Belediye Binasına oldukça yakın bir yerde yer alan açık bir pazar yeridir. Sadece Pazartesi günleri kurulmaktadır. İkinci el eşyalar veya daha uygun bütçeli hediyelikler ilginizi çekiyorsa ziyaret edin derim. Amsterdam'da başka bir sürü ikinci el pazar yerleri de var ama ben bir tek burayı biliyorum. Ve açıkçası en ünlüsü de burası.
 
-Bir para koleksiyoncusunda gördüğüm eski Elli Kuruş


8.RembrandtPlein: Rembrandt'ın heykelinin olduğu oldukça meşhur meydanlardan biridir. Burada sadece Rembrandt'ın heykeli yok tabi. Civarda (tam olarak nerede olduğunu bilmiyorum turistler için tabelalar gösteriyor) Rembrandt'ın yaşadığı ve bugün müzeye çevrilmiş olan evinden almış ismini bu meydan. Rokin Straattan Çiçek Pazarını geçip dümdüz yürüyünce ulaşabilirsiniz.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Erasmus Hollanda, Hollandada Yaşam 3

Erasmus Hollanda, Hollandada Yaşam 2