#MALTA BLOGU 2017
Herkese selamlar tekrardan, umarım iyisinizdir. Bugünkü yayınımda okuldaki bitirme sınavımdan sonra ucuz bilet bularak gittiğim 16. ülkem Malta hakkında yazacağım. Beğenmeniz ve Malta'ya gidecekler için rehber olması umuduyla.
Malta İtalya ile Afrika'nın arasında yer alan bütün yüz ölçümü Ankara'nın şehir merkezinden daha küçük olan bir Ada ülkesi. Şövalyeler adası ya da Akdeniz'in incisi gibi isimleri var. Adanın tarihi ise oldukça eskilere dayanmakta. Taş devri insanlarından Araplara, Romalılara, Haçlılara, St. Paul Şövalyelerine ve İngilizlere. Bu kadar farklı kültürlerin etkisi altında kalması Malta'yı bir turizm cennetine çevirmiş elbette, adanın her bir köşesi eski tarihi yerleşim izleri ile dolu.
Resmi dil olarak uzun yıllar İngiliz sömürgesi olarak kaldıklarından İngilizce ve yerel bir dil olan Maltacayı konuşmaktalar. Yarı Arapça yarı Latince Yarı İtalyanca gibi olan bu dil yer isimlerine de işlemiş ki şehirlerin isimleri bile bir değişik.
16. Yüzyılda Osmanlı her ne kadar bu adayı fethetmek için savaşmışsa da ne yazık ki başarılı olamamış. İtalya'dan gelen Latin haçlı donanması ve Malta Şövalyeleri Osmanlı'yı malup etmiş. Millet olarak tarihleri boyunca Osmanlılar dışında kimseyle savaşmadıkları için de Türklerden çok fazla hoşlanmıyorlar. Fakat bu ırkçılık düzeyinde değil tabi. Romalıların askeri üs, İngilizlerin de sürgün adası olarak kullandığı bu adayı günümüzde Avrupalılar dil okulu ve ucuz tatil ülkesi olarak kullanmaktalar. Adanın ekonomisi olduğu gibi yaz ve kültür turizmine ve de dil okullarına dayanmakta. Çok az da denizcilik yapıyorlar. Fakat tüm bunlara rağmen öyle çok gelişmiş ve zenginleşmiş bir millet olduklarını söyleyemeyiz. 1940larda bağımsızlıklarını ilan edip cumhuriyet kurmuşlar ardında da 2004'te Avrupa Birliğine üye olmuşlar. Schengen serbest dolaşım bölgesi içinde olduklarından da AB ülkelerine rahatça girip çıkabiliyorlar.
Ulaşım:
Malta Uluslar arası Havaalanı: Malta'nın tek havaalanı. Bir gidiş bir de geliş olmak üzere iki terminalden oluşmakta. Ryanair, Lufthansa, Turkish Airlines, EasyJet, KLM ve Wizzair buraya uçan en büyük şirketler. Yerel Air Malta Havayolları da var tabi. İstanbul'dan her gün tarifeli olarak Türk Hava Yolları Malta'ya uçuş düzenlemekte. Aynı zamanda Air Malta da İstanbul'a uçmakta. Ben Köln Bonn Havaalanından Ryanair ile 28 Euroya uçtum. Dönüşte de gene Ryanair ile Eindhoven'a 21 Euroya bilet aldım. Oldukça rahat. Schengen ülkeleri içerisinde havayolu ile ülke değiştirirken hiç bir şekilde pasaport kontrolden geçmemektesiniz. Bu da çok hoş bir durumdu aslında :)
Malta Public Transportation: Malta oldukça küçük bir ülke olduğu için demiryolları bulunmamakta. (zaten çok engebeli bir yer inşa etmek de zor) Bu yüzden bütün ülkedeki yerleşim birimlerini gerçekten de planlı bir şekilde saran otobüs ağı bulunmakta. Otobüslerde toplu taşıma için olan manyetik kartlar geçmektedir. Eğer çok fazla otobüs kullanmayacaksanız ve kısa süreliğine kalacaksanız o turistler için olan günlük veyahut haftalık kartlardan almanın bir alemi yok gereksiz pahalılar bence. Onun yerine her otobüse bindiğinizde 2 Euroya bilet alabilirsiniz şoförden. Bu biletler aynı zamanda aldığınız andan itibaren 2 saat geçerli olmakta, 2 saat boyunca istediğiniz otobüse sınırsız binebilirsiniz. Her binişte bilet üzerindeki karekodu makineye okutun sadece.
Malta'daki belediye otobüslerinin bir çoğu Türk Otokar Marka
Valletta:
Malta'nın Başkenti. İdari hükümet ve parlamentoyu barındıran şehir deniz kenarında tarihi surlar içerisindedir. Valletta otobüs terminalinden indikten sonra karşınızda direk surları ve şehrin giriş kapısını görürsünüz. Şehir merkezi oldukça küçüktür ve ana caddesi Republic Street trafiğe kapalı olup ünlü markalar, restoranlar ve alışveriş merkezleri buradadır.
Mellieha:
Adanın diğer ucundaki kendiyle de aynı ismi taşıyan koyun bulunduğu yerleşim birimi. Turistik olarak Türkiye'deki tatil beldelerine benzerliği olsa da biraz ölü bir şehir. Fakat plajı oldukça güzel. Yeme içme yerleri ise fiyat ve kalite dengesi açısından fena değil. Tek sıkıntı sahil yakınında güzel bir süpermarket olmaması ve sahillerde (halk plajı olmasına rağmen) şezlong ve şemsiyelerin paralı olması. (Şezlong 4, Şemsiye 4 Euro. Adama çok pahalı deyip gitmeye başladım, o da peşimden geldi ve hepsine 6 Euro teklif etti. Kabul etmedim tabi ve sonuç her yerim güneş yanığı ve soyuluyorum. :) )
Mdina:
İsmini Medine şehrinden alan Mdina, Malta adasının güneyinde 12. yüzyılda kurulmuş ve bugün bütün yapılarıyla varlığını sürdürmek olan oldukça büyüleyici bir ortaçağ şehri. Şehir 2. Dünya Savaşı sırasında bir takım bombardımanlara maruz kalmış ve yıkılmış. Surlarla çevrili şehrin içerisinde bulunan katedrali gezebilirsiniz fakat tavsiye etmem girişi 5 Euro çünkü. Vilhena Palace'ta bulunan Malta Doğa Tarihi Müzesi ise güzel. (İlerleyen zamanlarda Doğa Tarihi Müzeleri ile de ilgili bir blog yazmayı planlıyorum. Takipte kalın)
-Malta para birimi olarak Euro kullanmakta. Malta'da üretilen centler. Cisk Malta'nın yerel birası.
Malta İtalya ile Afrika'nın arasında yer alan bütün yüz ölçümü Ankara'nın şehir merkezinden daha küçük olan bir Ada ülkesi. Şövalyeler adası ya da Akdeniz'in incisi gibi isimleri var. Adanın tarihi ise oldukça eskilere dayanmakta. Taş devri insanlarından Araplara, Romalılara, Haçlılara, St. Paul Şövalyelerine ve İngilizlere. Bu kadar farklı kültürlerin etkisi altında kalması Malta'yı bir turizm cennetine çevirmiş elbette, adanın her bir köşesi eski tarihi yerleşim izleri ile dolu.
Resmi dil olarak uzun yıllar İngiliz sömürgesi olarak kaldıklarından İngilizce ve yerel bir dil olan Maltacayı konuşmaktalar. Yarı Arapça yarı Latince Yarı İtalyanca gibi olan bu dil yer isimlerine de işlemiş ki şehirlerin isimleri bile bir değişik.
16. Yüzyılda Osmanlı her ne kadar bu adayı fethetmek için savaşmışsa da ne yazık ki başarılı olamamış. İtalya'dan gelen Latin haçlı donanması ve Malta Şövalyeleri Osmanlı'yı malup etmiş. Millet olarak tarihleri boyunca Osmanlılar dışında kimseyle savaşmadıkları için de Türklerden çok fazla hoşlanmıyorlar. Fakat bu ırkçılık düzeyinde değil tabi. Romalıların askeri üs, İngilizlerin de sürgün adası olarak kullandığı bu adayı günümüzde Avrupalılar dil okulu ve ucuz tatil ülkesi olarak kullanmaktalar. Adanın ekonomisi olduğu gibi yaz ve kültür turizmine ve de dil okullarına dayanmakta. Çok az da denizcilik yapıyorlar. Fakat tüm bunlara rağmen öyle çok gelişmiş ve zenginleşmiş bir millet olduklarını söyleyemeyiz. 1940larda bağımsızlıklarını ilan edip cumhuriyet kurmuşlar ardında da 2004'te Avrupa Birliğine üye olmuşlar. Schengen serbest dolaşım bölgesi içinde olduklarından da AB ülkelerine rahatça girip çıkabiliyorlar.
Ulaşım:
Malta Uluslar arası Havaalanı: Malta'nın tek havaalanı. Bir gidiş bir de geliş olmak üzere iki terminalden oluşmakta. Ryanair, Lufthansa, Turkish Airlines, EasyJet, KLM ve Wizzair buraya uçan en büyük şirketler. Yerel Air Malta Havayolları da var tabi. İstanbul'dan her gün tarifeli olarak Türk Hava Yolları Malta'ya uçuş düzenlemekte. Aynı zamanda Air Malta da İstanbul'a uçmakta. Ben Köln Bonn Havaalanından Ryanair ile 28 Euroya uçtum. Dönüşte de gene Ryanair ile Eindhoven'a 21 Euroya bilet aldım. Oldukça rahat. Schengen ülkeleri içerisinde havayolu ile ülke değiştirirken hiç bir şekilde pasaport kontrolden geçmemektesiniz. Bu da çok hoş bir durumdu aslında :)
Malta Public Transportation: Malta oldukça küçük bir ülke olduğu için demiryolları bulunmamakta. (zaten çok engebeli bir yer inşa etmek de zor) Bu yüzden bütün ülkedeki yerleşim birimlerini gerçekten de planlı bir şekilde saran otobüs ağı bulunmakta. Otobüslerde toplu taşıma için olan manyetik kartlar geçmektedir. Eğer çok fazla otobüs kullanmayacaksanız ve kısa süreliğine kalacaksanız o turistler için olan günlük veyahut haftalık kartlardan almanın bir alemi yok gereksiz pahalılar bence. Onun yerine her otobüse bindiğinizde 2 Euroya bilet alabilirsiniz şoförden. Bu biletler aynı zamanda aldığınız andan itibaren 2 saat geçerli olmakta, 2 saat boyunca istediğiniz otobüse sınırsız binebilirsiniz. Her binişte bilet üzerindeki karekodu makineye okutun sadece.
Malta'daki belediye otobüslerinin bir çoğu Türk Otokar Marka
Valletta:
Malta'nın Başkenti. İdari hükümet ve parlamentoyu barındıran şehir deniz kenarında tarihi surlar içerisindedir. Valletta otobüs terminalinden indikten sonra karşınızda direk surları ve şehrin giriş kapısını görürsünüz. Şehir merkezi oldukça küçüktür ve ana caddesi Republic Street trafiğe kapalı olup ünlü markalar, restoranlar ve alışveriş merkezleri buradadır.
Mellieha:
Adanın diğer ucundaki kendiyle de aynı ismi taşıyan koyun bulunduğu yerleşim birimi. Turistik olarak Türkiye'deki tatil beldelerine benzerliği olsa da biraz ölü bir şehir. Fakat plajı oldukça güzel. Yeme içme yerleri ise fiyat ve kalite dengesi açısından fena değil. Tek sıkıntı sahil yakınında güzel bir süpermarket olmaması ve sahillerde (halk plajı olmasına rağmen) şezlong ve şemsiyelerin paralı olması. (Şezlong 4, Şemsiye 4 Euro. Adama çok pahalı deyip gitmeye başladım, o da peşimden geldi ve hepsine 6 Euro teklif etti. Kabul etmedim tabi ve sonuç her yerim güneş yanığı ve soyuluyorum. :) )
12. Yüzyıldan kalma bir kule olan Red Tower denizi gözlemek için kullanılmış.
Mdina:
İsmini Medine şehrinden alan Mdina, Malta adasının güneyinde 12. yüzyılda kurulmuş ve bugün bütün yapılarıyla varlığını sürdürmek olan oldukça büyüleyici bir ortaçağ şehri. Şehir 2. Dünya Savaşı sırasında bir takım bombardımanlara maruz kalmış ve yıkılmış. Surlarla çevrili şehrin içerisinde bulunan katedrali gezebilirsiniz fakat tavsiye etmem girişi 5 Euro çünkü. Vilhena Palace'ta bulunan Malta Doğa Tarihi Müzesi ise güzel. (İlerleyen zamanlarda Doğa Tarihi Müzeleri ile de ilgili bir blog yazmayı planlıyorum. Takipte kalın)
-Malta para birimi olarak Euro kullanmakta. Malta'da üretilen centler. Cisk Malta'nın yerel birası.
Yorumlar
Yorum Gönder